TÜRKİYE 35.SIRADA
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sanat, bilim, kültür ve spor faaliyeti adı altında eğitimi dinselleştirmek için milyonlarca lira harcadığı etkinlikler Sayıştay denetimine takıldı. Ayrıca özel okullara “eğitim desteği” denilerek aktarılan milyarlarca lira için ise gerekli denetimin yapılmadığı tespit edildi. Dini etkinlikler ve özele teşvik eleştirileri karşısında Sayıştay’a yeterli cevabı veremeyen MEB, lise düzeyindeki çocukların özel okullaşma oranındaki yüzde 6’lık hedefin 2 buçuk katına çıkmasına ise bir açıklık getiremedi.
Sayıştay’ın MEB’in 2016 yılı denetimleri sonucu hazırlanan raporlarda mali tabloların aksine bakanlığın eğitimde dinselleştirme ve özelleştirme faaliyetlerine ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yer aldı.
Sayıştay’dan ‘içerik’ eleştirisi
Bakanlığın okullardaki eğitimi dinselleştirmek adına çocuklara sunduğu etkinlikler ve bu kapsamda ayrılan bütçelere ilişkin faaliyet planları Sayıştay’ın da gözünden kaçmadı. MEB’in 2016 yılında performans programında “öğrencilerin sanat, bilim, kültür ve spor alanlarındaki faaliyetlere katılımını artırmak” amacıyla düzenlediği Arapça Bilgi ve Etkinlik Yarışması, Hafızlık ve Ezan Okuma Yarışması, Kuran-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması, Hutbe Okuma Yarışması’na ayrılan milyonlar yerine Sayıştay raporunda etkinliklerin içerik değerlendirmesi yer aldı. Raporda, “Bu faaliyetlerin performans hedefi ve her bir öğrenim düzeyinde performans göstergesi olarak belirlenen hedef ve göstergesinin gerçekleştirilmesine yönelik değildir. Zira bulgu konusu edilen faaliyetlerinin sanat, bilim, kültür ve spor alanlarından hiçbirine girmediği değerlendirilmektedir” denildi. Bakanlık ise dini etkinlikleri “Arapça öğrenimini desteklemek, öğrencilerin Arapça dini metinleri anlamalarını sağlamak, kişisel, sosyal ve kültürel alanlarda ve mesleki alanda gelişimlerini desteklemek amacıyla düzenlendiği, öğrencilerin ilgi alanlarına yönelik katılımlarını da artırdığı” ifadeleri ile savunsa da Sayıştay dikkate almadı.
MEB’in “2016 yılında öğrencilerin yıl sonu başarı puanı ortalamaları artırmak” performans hedefi altında yer alan “Ortaokul ve liselerde öğretimde kullanılan Hz. Muhammed’in Hayatı ders kitapları zenginleştirilmiş kitap haline getirilecektir” faaliyeti de eleştirildi.
Bakanlığın “öğrenci başına yapılan harcama miktarı ile öğrencilerin akademik başarı puanları arasında doğru orantılı” savunmasını geçerli bulmayan Sayıştay, “Faaliyetlerin öğrenci başına yapılan harcamaları artıran ve bu nedenle öğrencilerin başarı puanını artıracak faaliyetler olmadığı değerlendirilmektedir” dedi.
Çok şükür adalet halen var.
Okuyun ve uyanın ne olursunuz bir dilekçe yazın çocuklarınız dini etkinliklere gönderilmesin.İl gezisine götürüp cami medrese gezdiremesinler.
Okullarda şuan dayatılan ve hiç kimsenin farkın da olmadığını sandıkları sistem, Uluslararası arenada olumsuz ses getiriyor.Öğrencilerimizin başarı ortalaması düşüyor daha da mühimi eğitim sistemimize güvenmiyorlar bu 12-13-14 yaşlarında ki çocuklar için gelecek kaygısı demek.İstanbul yada Ankara şehirlerinde üniversitelerini kazanamayan çocukların emek ve zamanlarına yazık oluyor.
Bunu niye söylüyorum bu kadar değişimle iyi ve kaliteli üniversiteler ne yazık ki olmuyor. Çocuk Galatasaray üniversitesinin hayalini nasıl kursun.,Marmara nasıl kazanılacak bu eğitim sistemiyle.
İlber ORTAYLI nın güzel bir sözü var çok seviyorum
"Gençler hem gezmeyi,hem de okumayı ihmal etmeyin.Bilmek için ikisi de lazım.Merak ettiğiniz herşey hakkında kitaplar okuyun.sadece ders kitaplarıyla gerçekleri öğrenemzsiniz."
Güzel yürekli genç insan bu yazıyı okuyorsan, her gün sosyal medya hesabına bakmadan önce lütfen gazeteleri tara ve köşe yazarlarına bak.OKU
Ne kadar çok okur ve araştırırsan o kadar bilgi sahibi olursun ve sakın okudum ne oldu deme Altın yerde de parlar bilgiden ve sevgiden asla vazgeçme.
İnanıyorum son yıllarda çocuk başına özel okul desteği veren M.E.B. Zamanı geldiğinde hukuk önünde neden Milli Eğitim değil "Özel Okul Eğitim Bakanlığı" gibi çalıştığının hesabını verecektir.Tarımı bitirdiğini sandığı Anadolu da (ki sen öyle sanıyorsun) Genç üniversiteli çocuklar pazar artığı çöpleri toplayıp , toprağa gübre yapıyorlar. Anadolu'nun köylerine yerleşiyorlar ve tohum yetiştiriyorlar.Biz, imkansızlıklar içinde nasıl üretim yapılabildiğini Atatürk ten öğrendik vazgeçmeyişimiz bundandır.
OECD ÜLKELERİ "Yarının Bilim İnsanları Hangi Ülkeden Gelecek" geleceğin teknoloji ülkesi neresi anketi düzenliyorlar. ESTONYA sponsorlugun da Startup İstanbul'un Sponsoru Estonya.
Estonya dördüncü sanayi devrimi ile geliyor.
Birinci Almanya ,ikinci Estonya,Üçüncü Finlandiya .Türkiye 35.Sırada
GELECEK ŞUAN TÜRKİYE GENÇLERİ İÇİN YAZILMIYOR.
E.BURÇİN ÖZÇELİK TORUN
06/10/2017
Yorumlar